TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtlayan Kurtulmuş, Türkiye’nin şu anki anayasasının üzerinde çok değişiklik yapıldığını ve “yamalı bohça” mahiyetinde olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 1921 ve 1924 anayasalarının yapılmış; 1961 ve 1982 anayasalarının ise yazılmış anayasalar olduğunu söz eden Kurtulmuş, “darbelerin eseri olan bir anayasanın artık bütünüyle tekrar konuşulması gerektiğini” belirtti.
Toplumun bütün farklı kısımlarının işin içerisine dahil olduğu bir sürecin sonunda, olabilecek en yüksek mutabakatla yeni anayasanın yapılması sürecine TBMM’nin öncülük yapması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye için yeni, çağdaş, sivil, iştirakçi, kapsayıcı, kuşatıcı ve ulusal bir anayasanın oluşması için vaktin geldiğini düşünmemiz gerekir” diye konuştu.
Yeni anayasa için bir siyasal iklimin oluşması gerektiğini lisana getiren Kurtulmuş, “Bazı kümelerin, partilerin, şahısların istemesi yetmez. Halkı temsil eden bütün farklı siyasi görüşlerin yeni bir anayasa konusunda kelama, tartışmaya, fikir oluşturmaya katılması lazım. Türkiye’nin gelecek yüzyılını yüklenecek anayasal bir metne gereksinimi olduğuna inanan herkesin bu sürece dayanak vermesini temenni ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, yeni anayasa ve başörtüsüne anayasal teminat düzenlemesi konusunda inisiyatif almaktan kaçınmayacağını, bunu bir inisiyatifin ötesinde sorumluluk olarak gördüğünü söyledi.